5 Eylül 2009
2 Mayıs 2009
Yani
Uğraşır durursun;
İyi anlar için...
Normal olanda bu mudur?
Sana normal gelsede başkaları iyilik sanır yapılanları;
Ama durman gerekir bazen, durmaz isen yaptığın aşırılıklar aslında kötülüğün ta kendisi oluverir...
Sen yaptıklarını bir şey sanırsın, karşındaki bir şey sanır kendini...
Bir bakmışsın ki sebeblerin olmuş...
Sonra sebebler sonuçlar doğurmuş...
Sebepler alır başını gider, baka kalırsın...
Ya da sen gidersin, sebepler ardında kalır...
26 Mart 2009
Yağmur
Başladığın da ilk toprağın kokusunu duyuruyor, ardından hava berraklaşıyor, gri gökyüzü sönmüşlüğün küllerini anımsatıyor...
Küllerden su doğar mı ki?
Yanmış yanmışta;
İçmiş içmişte;
Dolmuş dolmuşta;
Yüklenmiş yüklenmişte…
Artık taşıyamaz hale gelmiş…
Şimdi ne varsa boşaltma zamanlarında…
Hem kendinden kurtuluyor, hem de kendindekinden...
25 Mart 2009
İsimsizin
Bu lalenin 2009 itibari ile raf fiyatı bir lira altmış kuruş...
Raflardan birine tıkıştırılmış, uzun boyundan ötürü boynunu bükmek zorunda kalmış, açmaya korkar bir hali vardı.
Ama bu korkaklık ve o zorunlu boyun bükme hali ona cok zarif bir hava katmıştı...
Dışarıda yağmur başladı, acaba alsam eve kadar götürebilirmiydim diye düşünmeye başladım ve ne olursa olsun burada boynu bükük kalacagına benimle ıslanacaktı...
Akşama kadar o bükük boynunu dümdüz yaptı...
Meğer Lale gece gündüz biliyormuş :)
Gündüz açmasına rağmen gece bakıyorum da yine kapatıyor yapraklarını.
Kokusunu duyduğum an ona uzaktan bakmaya karar verdim, çünkü görüntüsü kokusuna katlanır kılıyor onu...
İlk defa çiçek bakıyorum...
İlk defa bir çiçeğin her halini izliyorum...
Ertesi gün aynısının başkasından bir tane daha aldım...
Kendini
Yalnız zannetmesin...
Tek hissetmesin...
12 Mart 2009
7 Mart 2009
Var
Düşünülmek mi düşündürüyor...
Hiç ortada yok ken yada göz önünde değilken birden bire aklına gelir...
O da...
O anda sen de midir?
Aslında çağırdığımızı mı sanıyoruz...
Çağırılmakta mıyız...
Akıl işi değil bu, akılla anlaşılabilir değil...
Akılsızım!..
Aklın olduğu yerde mantık, olmadığı yerde duyumsamak var...
Akıl...Sızım...
Can...Sızım
Zaman...Sızım...
An...Sızım...
3 Mart 2009
Kusur-suz
Kusurlarımız...
Kusur gibi gördüklerimiz...
Hep değiştirmek için uğraştığımız ama bir türlü beceremediklerimiz...
Bizi biz yapanlarımız...
Olduğu gibi kalsınlar;
Onlar oldukça fark yaratıyoruz...
Ama küçük bir nüans var;
Yok saymak yok etmek değil, var olduğunu kabul edip, varlığından memnun olmak gibi;
Şekil vermek, boyamak, yontmak, törpülemek,işlemek gibi...
Kusuru görüp, Kusursuzlaştırmak gibi..
26 Şubat 2009
Zaman
Ne geçmek biliyor bazen,
Ne de durmak biliyor...
Unutuyor muyuz?
Yoksa unutmuş gibi mi yapıyoruz...
Uzaklaştıkça daha da yakınlaşıyor muyuz...
Zaman ilerlerledikçe...
Artıyor mu? Eksiliyor muyuz?
Sağlamlaşıyor mu? Kırılıyor muyuz?
Kazanıyor mu? Kaybediyor muyuz?
Konuşuyor mu? Suskunlaşıyor muyuz?
Kalabalıklaşıyor mu? Yalnızlaşıyor muyuz?
Akıllanıyor mu? Deliriyor muyuz?
...
13 Şubat 2009
Sus...
Sus...
Nefes bile alma...
Ya da sor...
İnatla sor...
Acır mı diye düşünmeden,gider mi diye hesap yapmadan,
Aklına geldiği,kafana estiği, içinden geçtiği gibi sor...
Ama sakın ima etme...
Bilip bilmeden, ucundan köşesinden gördüğün, görmüş gibi yaptığın aslı olup olmadığını bile sorgulamaya gerek duymadığın, beyninde kurduğun, yetmezmiş gibi bunlara inandırıp kendini;
Bilgisiz...
Haksız...
Güvensiz...
Sahipsiz...
Ve Anlamsız...laşma...
İma;
Kendinden bi haber olanların durdugu ortak nokta,
Korkakça davranmaya müsaitlerin toplandığı köşe başı,
Eziyetten hoşlananların koynunda beslediklerindendir...
Sor ki;
Yok olma...
Ve Sus ki;
...
Ssssss...
Nefes bile alma...
Ya da sor...
İnatla sor...
Acır mı diye düşünmeden,gider mi diye hesap yapmadan,
Aklına geldiği,kafana estiği, içinden geçtiği gibi sor...
Ama sakın ima etme...
Bilip bilmeden, ucundan köşesinden gördüğün, görmüş gibi yaptığın aslı olup olmadığını bile sorgulamaya gerek duymadığın, beyninde kurduğun, yetmezmiş gibi bunlara inandırıp kendini;
Bilgisiz...
Haksız...
Güvensiz...
Sahipsiz...
Ve Anlamsız...laşma...
İma;
Kendinden bi haber olanların durdugu ortak nokta,
Korkakça davranmaya müsaitlerin toplandığı köşe başı,
Eziyetten hoşlananların koynunda beslediklerindendir...
Sor ki;
Yok olma...
Ve Sus ki;
...
Ssssss...
9 Şubat 2009
8 Şubat 2009
Martılar...
İstanbul-Bursa / Bursa-İstanbul Arası beraber mekik dokuyoruz sanki...
Bazen sabah gidip akşam döndüğümde kesin bana kahkaha atıyor bunlar...
Deli mi ne?
Madem dönecektin niye gidiyorsun gibi bakıyorlar...
Ve bir şarkı takılıyor...
Ben deli
Sen benden deli
Yakarız gemileri
Hiç düşünmeden... Sonrası aklıma gelmedi:)
Göl...
Burası Bursa Uluabat Gölü kıyısı ve benim her defasında gittiğim kaçış noktam...
Derin bir sessizlik ve her defasında esen delice bir rüzgarı var...
İnsan kendini kıyısına geldiğinde uçuyormuş gibi hissediyor...
Güneşin batışını izlemeden ayrılmak istemiyorum.
Ve şimdi kış zamanı oturup mısır közlediğimiz ağaç altı sulara gömülmüş...
Ama yaz aylarında güneşi batırmaya kalktığımda,pusuda bekleyen dev sivrisinekler hücummmm ediyor :)
Öyle açlar ki üzerinizde ne olursa olsun onlar hortumlarını geçirebiliyorlar...
Afiyet olsun...
7 Şubat 2009
Boşluk
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)